Dünyanın en yaşlı doktoru unvanına sahip olan Dr. Lina Miller, 102 yaşında hala aktif bir şekilde hastalarına hizmet etmeye devam ediyor. Uzun yaşamı ve sağlıklı yaşam tarzı ile dikkat çeken Dr. Miller, bu yaşı nasıl ulaştığını ve sağlıklı kalmanın sırlarını meraklılarıyla paylaştı. Bugün, bu yaşam sırlarını ve hayat felsefesini detaylıca inceleyeceğiz. Uzun yaşamın ipuçlarını öğrenmek için yazıyı okumaya devam edin!

1. Sağlıklı Beslenme: Besinlerin Gücü

Dr. Miller, sağlıklı yaşamında en önemli unsurlardan birinin beslenme olduğunu vurguluyor. Adeta zamanın durduğu bir dönemde, bu 102 yaşındaki doktor, günlük besin tüketimi ile sağlığını nasıl koruduğunu anlatıyor. Baltık diyetini andıran bir beslenme tercih eden Dr. Miller, organik besinlerin ve doğru gıda kombinasyonlarının önemine değiniyor. Her gün taze sebze ve meyve tükettiğini, işlenmiş gıdalardan uzak durduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra, omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinleri (örneğin: somon balığı) ve lifli gıdaları (kinoa, esmer pirinç) sıkça tükettiğini söyledi. Dr. Miller'ın en büyük sırlarından biri, her gün bir miktar zerdeçal tüketmesi. Zerdeçalın anti-inflamatuvar özellikleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendiğini ifade ediyor.

2. Düzenli Fiziksel Aktivite: Hareketli Kalmanın Önemi

Sağlıklı bir yaşamın sadece beslenme ile sınırlı olmadığını ifade eden Dr. Miller, fiziksel aktivitenin de vazgeçilmez olduğunu belirtmektedir. Her gün düzenli olarak düzenlediği yürüyüşler, onu sağlıklı ve zinde tutmaya yardımcı oluyor. Parker Tıbbı Enstitüsü'nde ünlü doktor, özellikle yaşa bağlı hastalıklardan kaçınmak için günde en az 30 dakika yürüyüş yapmanın önemini vurguluyor. Güçlü bir egzersiz rutini oluşturmasının yanı sıra, esneklik ve denge egzersizleri de uygulayarak, düşme riski ve sakatlanma olasılığını minimize ettiğini ekliyor. “İçeride oturmak yerine dışarı çıkıp doğanın tadını çıkarın,” diyor. Bunun yanında, yoga ve meditasyon da zihinsel sağlığın korunması için önemli unsurlar olarak yer alıyor.

Dr. Miller’ın uzun yaşamının üçüncü sırrı ise sosyal hayata olan bağlılığıdır. Arkadaşlarıyla düzenli buluşmalar, sıklıkla katıldığı sosyal etkinlikler ve sevdikleriyle geçirdiği kaliteli zamanlar, psikolojik sağlığını güçlendiriyor. “Yalnız kalmamaya dikkat edin; sosyal etkileşimler zihinsel sağlığınız için hayati öneme sahiptir,” diyor. Hayatına dahil ettiği çeşitli aktivite ve hobiler, gün geçtikçe onu daha enerjik tutuyor. Ağır stres veya kaygıdan uzak durduğunda, bedeninin de bu durumu hissettiğini belirtiyor.