Bahar Aksu’nun, daha önceki bir tartışmanın ardından 2023 yılında Rüstem Elibol tarafından katledilmesi olayı, Türkiye’nin gündemini sarsmaya devam ediyor. Aksu'nun genç yaşta hayatını kaybetmesi, hem ailesini hem de toplumu derinden etkileyen bir durum oldu. Olayın ardından uzun bir hukuk süreci başladı ve toplumun gözleri mahkemeye çevrildi. Katil Rüstem Elibol’a istenen ceza gün yüzüne çıkarken, birçok kişi bu gelişmeyi merakla takip ediyor. Sanık avukatları, olayın gelişimini savunma açısından yeniden ele alırken, Aksu’nun ailesi de adaletin yerini bulmasını bekliyor.
Bahar Aksu, 1998 yılında Türkiye’de doğdu ve genç yaşında birçok hayali vardı. Yaşadığı çevrede sevgi dolu bir aile ortamında büyüyen Aksu, eğitimine oldukça önem veriyor, arkadaşlarıyla sosyal etkinliklere katılmayı seviyordu. Ancak genç yaşamının bu güzel dönemine, maalesef Rüstem Elibol’un sinirlerine hakim olamayarak yapmış olduğu saldırı son verdi. Bir arkadaş ortamında yaşanan basit bir anlaşmazlık, kötü sonuçlarla neticelendi. Elibol, Aksu'yu birkaç yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı ve olay yerinden kaçtı. 112 Acil Servis ekipleri, Aksu’yu hastaneye götürmeye çalıştı, ancak tüm mücadelesine rağmen genç kadın kurtarılamadı. Aksu’nun vefatı, ailesini ve arkadaşlarını derin bir üzüntüye boğdu.
Bahar Aksu'nun cinayeti sonrası Rüstem Elibol’un yakalanması uzun sürmedi. Güvenlik güçleri olayın ardından kısa süre içinde Elibol’u gözaltına aldı. İlk ifadesinde, pişman olduğunu söyleyen Elibol, cinayetin bir kaza sonucu gerçekleştiğini öne sürdü. Ancak bunun mahkemede ne denli etkili olacağı tartışma konusu. Basında çıkan haberlere göre, Elibol’a, "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Bunun yanı sıra, Aksu’nun ailesinin ve avukatlarının, olayın detayları üzerinde durarak, kurbanın yaşadığı duygusal ve fiziksel acıları vurguladığı ve bunu mahkemeye sunduğu belirtiliyor. Aile, Bahar'ın hayatını kaybetmesinin sadece bir cinayet değil, genç bir geleceğin sona ermesi olduğuna dikkat çekiyor.
Haberlere göre, Aksu'nun cinayeti, kadına yönelik şiddetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’de bu tarz vaka sayılarının artması, toplumu oldukça endişelendiriyor. Uzmanlar, bu tür olayların önüne geçmek için eğitim, farkındalık ve sosyal projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aile tarafından başlatılan 'Bahar Aksu’yu Unutma' kampanyası, gençlerin ve kadınların güvenliğine yönelik bir farkındalık çalışması olarak öne çıkıyor.
Elibol’un yargılandığı dava sürecinin devam etmesi ve nihai kararın verilmesiyle birlikte, Aksu’nun ailesinin yarasının ne kadar dinip dinmeyeceği merak ediliyor. Adaletin bir an önce tecelli etmesi için pek çok kişi Bahar Aksu için adalet arayışında. Türkiye’nin farklı şehirlerinden pek çok insan, sosyal medya üzerinden Aksu'nun cinayetini protesto ederek, olayın unutturmamasına yönelik destek veriyor. Hak talebinin yanı sıra, benzer olayların bir daha yaşanmaması adına toplumsal bir harekete dönüşmüş durumda.
Son olarak, adalet arayışının toplum üzerindeki etkileri ve bahar Aksu’nun hafızalarda kalan izleri, bu olayın unutulmayacağına, toplumda kadına yönelik şiddetle mücadelede yeni bir başlangıç olabileceğine dair umutları güçlendiriyor. Rüstem Elibol’un davasıyla ilgili gelişmeleri takip eden herkesin gözü, mahkeme sürecindeki kararlara çevrildi. Aksu ailesinin, Bahar'ın anısını yaşatmak için verdiği çaba ise tüm bu gelişmelerin morfolojik boyutunu belirliyor.