Özellikle son yıllarda Türkiye'nin hukuk tarihinde önemli bir yer edinen Narin Güran cinayeti davası, toplumda büyük bir infial yaratmış durumda. 2022 yılında kaybolmasının üzerinde kısa bir süre geçmeden cesedinin bulunmasıyla gündeme gelen bu cinayet, birçok kişi ve kurumun dikkatini çekerken, davanın seyrini etkileyecek gelişmeler peş peşe geldi. Bugün (tarih), cinayetin failleri olduğu düşünülen 15 sanığın yargılanacağı ikinci duruşma için mahkeme salonu önünde yoğun bir katılım bekleniyor. Narin Güran cinayeti davasının bir sembol olarak kabul edilmesi, hukuk sisteminin işleyişine olan güveni de sorgulatıyor.
Cinayet, Narin Güran’ın 2022 yılına damgasını vuracak şekilde kaybolmasıyla başladı. Genç kadının ailesi, ilk başlarda kaybolduğuna dair endişelerini dile getirirken, güvenlik güçleri de hemen harekete geçti. Ancak yapılan detaylı araştırmalar sonucunda, Güran'ın cesedine bir ormanlık alanda ulaşıldı. Autopsy raporları, cinayet ile ilgili birçok soru işareti doğururken, cinayet sonrası başlatılan soruşturma, 15 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlandı.
Davanın ilk duruşması, geçtiğimiz ay gerçekleştirildi. Savcılık, tanık ifadeleri ve deliller ışığında davayı genişletmeye çalışırken, sanıkların avukatı ise müvekkillerinin masumiyetini öne sürerek, asılsız iddialarla karşı karşıya kaldıklarını savundu. İlk duruşmadaki tartışmaların ardından, mahkeme heyeti duruşmayı bir aylık bir süreyle erteledi ve savunma için ek süre verilmesine karar verdi. Bu süreçte, hem savcılık hem de sanıkların avukatları, müvekkillerinin durumunu daha iyi anlattığı bir strateji belirlemek için çabalarını yoğunlaştırdı. Bugün ise tüm dikkatler ikinci duruşmada olacak.
Narin Güran cinayetinin toplum üzerinde yarattığı etki, sadece hukuk sistemi ile sınırlı kalmadı. Kayıp bir kadının ardından gelen bu cinayet, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin önlenmesi gerektiği konusunda bir farkındalık oluşturdu. Özellikle sosyal medyada ve haberlerde sık sık gündeme gelen bu temalar, pek çok kadın derneğinin de bu davaya destek vermesine yol açtı. Kadına yönelik şiddet konusunda yürütülen kampanyalar, bu davanın aydınlatılması ile daha da güçlendi. Cinsiyete dayalı şiddetin bu denli cesaretle devam etmesine karşı duyulan öfke, hukuk sistemine olan güvenin sarsılmasına neden oldu. Medya, cinayet sonrası yaşananları geniş bir perspektifle değerlendirmeye alarak, amacına ulaşmaya çalıştı.
Bugün, ikinci duruşma öncesi mahkeme önünde toplanacak olan kalabalık, Narin Güran’ın ailesine destek vermek amacıyla buluşacak. Kadına yönelik şiddet ve cinayet konusunun ne denli önemli olduğunu vurgulamak amacıyla gerçekleştirilecek olan protesto gösterisi, bu konudaki toplumsal bilinci daha da artırmayı hedefliyor. Narin Güran cinayeti davası, sadece bir satış sürecinin ötesine geçerek, ülke genelindeki kadın cinayetlerinin önlenmesi için bir çağrı niteliğini taşıyor.
Sonuç olarak, Narin Güran cinayeti davasında yaşananlar, yargının tarafsız bir biçimde çalışıp çalışmadığına dair önemli sorular ortaya çıkarıyor. Bugün gerçekleşecek olan ikinci duruşma, bu yanıtların alınması yönünde büyük bir adım niteliği taşıyor. 15 sanığın ifade vereceği duruşmada, bir yandan adalet arayışları sürerken bir yandan da sosyal adaletin sağlanması için mücadele eden sivil toplum kuruluşları ve kadın hakları savunucuları, gözlerini mahkeme salonuna dikmiş durumda. Bu dava, sadece Narin Güran için değil, tüm kadınlar için bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor.