Son dönemde Orta Doğu’da yaşanan siyasi gelişmeler, birçok liderin işbirliği ve diyalog arayışlarını pekiştirirken, Suriye lideri Beşar Esad’ın Azerbaycan’a yaptığı ziyareti de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. 2023 yılının sonlarına yaklaşırken, Beşar Esad’ın başkenti Bakü’ye düzenlediği bu diplomatik ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu durum, hem Suriye’nin yeniden uluslararası arenaya dönüş açısından bir fırsat sunması hem de Azerbaycan’ın bölgedeki etkisini artırma hedefleriyle örtüşmesi açısından dikkat çekici.
Azerbaycan ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkiler, Soğuk Savaş dönemine kadar uzanmaktadır. O dönemde iki ülke, ideolojik bağları nedeniyle birbirleriyle yakın ilişkiler sürdürdüler. Ancak, 2011 yılından itibaren Suriye’de başlayan iç savaş, bu ilişkilerin seyrini de değiştirdi. Azerbaycan, Suriye’deki çatışmalardaki taraflar arasında denge sağlamaya çalışırken, Suriye ise Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ sorununa yönelik tutumunu dikkatle izledi. Bu bağlamda Esad’ın Azerbaycan ziyareti, iki ülkenin uzun zamandır kurulmasına çalışılan bir yakınlaşmanın somut bir adımı olarak değerlendiriliyor.
Esad’ın Bakü ziyareti, pek çok açıdan stratejik öneme sahip. Öncelikle, Suriye’nin iç savaş sonrası yeniden inşası ve ekonomik toparlanma sürecinde dış yatırımlara ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Azerbaycan’ın sahip olduğu enerji kaynakları ve ekonomik potansiyeli büyük bir fırsat olarak öne çıkıyor. Azerbaycan, zengin petrol ve doğalgaz rezervleriyle, Suriye’nin enerji ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahip olabilir. Bu da iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine kapı aralayabilir.
Diğer bir boyut ise, Azerbaycan’ın uluslararası ilişkilerdeki konumunu güçlendirme arayışıdır. Son yıllarda, Bakü, hem Doğu hem de Batı’yla olan ilişkilerini dengeleyerek, etkisini artırmaya çalışıyor. Bu bağlamda Suriye ile kurulacak daha güçlü bağlar, Azerbaycan’ın bölgesel politikadaki rolünü pekiştirebilir. Özellikle, Esad’ın İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda Azerbaycan ile işbirliği geliştirmesi bekleniyor.
Öte yandan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ konusundaki tutumu ile Suriye’nin benzer deneyimleri paylaşmasına dayanak oluşturan bir yaklaşım da söz konusu. Bu ziyaretin, iki ülkenin iç politikalarını etkileyebilecek bir diyalog başlangıcı olarak algılanması, hem bölgede hem de uluslararası arenada tartışmalara yol açabilir.
Sonuç olarak, Beşar Esad’ın Azerbaycan ziyareti, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra, bölgesel ve uluslararası düzeydeki dinamiklerin de yeniden şekillenmesine katkıda bulunabilir. Suriye’nin yeniden inşası, Azerbaycan’ın bölgesel etkisi ve iki ülkenin uluslararası arenadaki duruşları, bu ziyaretten itibaren yeni bir perspektifle ele alınabilir. Gelecek günlerde gerçekleşecek görüşmeler ve ortak projeler, bu ilişkilerin gelişimini daha da anlamlandıracaktır.