İstanbul’un kalabalık caddelerinde yürüyen herkes, mutlaka onu görmüştür. Takım elbisesi, kravatı ve boyalı ayakkabıları ile dikkat çeken simitçi; sadece bir simit satıcısı değil, aynı zamanda özgün tarzı ile göz alıcı bir fenomen haline gelmiş durumda. Esra Çelik adını taşıyan bu sıra dışı karakter, giyim kuşamına verdiği önemle, alışılmışın çok ötesinde bir simit deneyimi sunuyor. Peki, bu ilginç figür kimdir ve nasıl bu kadar ilgi toplamayı başardı?
Esra Çelik, İstanbul'un işlek bir bölgesinde simitçilik yaparken, giyiminin sıradan bir simitçi için neden bu kadar önemli olduğunu anlamaya başladı. Genç yaşlarında başladığı bu meslek, zamanla onun yaşam tarzı haline geldi. "Simit sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda bir kültür" diyor Çelik. "Üzerine koyduğum her ayrıntı, aslında simidin hikayesini anlatıyor." Kravatlı simitçi, simitini daha çok bir sanat eseri olarak görüyor. Her sabah erkenden işyerine gelerek, en iyi simidi yapmak için çaba sarf ediyor ve müşterilerini sadece lezzetle değil, sunumuyla da etkilemek için çalışıyor.
Çelik, takım elbisesinin ve kravatının arkasında büyük bir hikaye yattığını ifade ediyor. "Büyüdüğüm ortamda, iş hayatında görünümün ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Kimse sizin ne yaptığınıza değil, nasıl göründüğünüze bakıyor." Bu anlayışla, hem geleneksel simitçiliği modern bir boyuta taşıyor hem de İstanbul’un dinamiklerine uygun şekilde kendi tarzını oluşturuyor. Hayallerinin peşinden koşarken, geçmişine ve köklerine de bağlı kalarak, hem kendisi hem de müsterihler için özel anlar yaratmayı hedefliyor.
Kravatlı simitçi, sosyal medya platformlarında da oldukça aktif. Instagram ve TikTok'ta paylaştığı içerikler, takipçileri tarafından yoğun ilgi görüyor. Onun hikayesini dinlemek, izlemek ve tabii ki simitlerinden tatmak için birçok insan sıraya giriyor. "Sosyal medya, benim için bir araçtan fazla; bu, insanların benimle etkileşim kurmasını sağlıyor. Her paylaştığım içerik, benim kim olduğumu ve ne yaptığımı gösteriyor. Müşterilerimle olan bağımı güçlendiriyor" diyor Esra. Sosyal medya sayesinde, sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin dört bir yanındaki simit aşıklarını etrafında toplamayı başardı. Büyüyen takipçi kitlesi, onun sıradışı giyim tarzını ve simitlerini görünce daha çok merak ediyor.
Genç girişimci, İstanbul'un yoğun iş hayatından tükenen insanların gülümsemesini sağlamak için her gün yeni yollar arıyor. “İnsanlar sade bir simit yerken, onlara farklı bir deneyim sunmak, yüzlerinde bir gülümseme oluşturmak istiyorum” diyor. Takım elbisesi onu daha profesyonel gösterirken, samimi tavrı ve enerjisiyle de bir o kadar yakınlık sağlıyor. Her gün çalıştığı cadde, sadece simit almak için gelen insanlarla dolup taşıyor. Onun enerjisi, simitlerin etrafında oluşan atmosferi büyük ölçüde etkiliyor.
Özgün giyimi ile dikkat çeken Esra Çelik, sektördeki diğer simitçilere de ilham veriyor. Çelik, her insanın kendi stilini bulmasını ve bu stili yansıtması gerektiğinin altını çiziyor. “Farklılıklar, hayatı renklendirir. Sadece bir simit satıcısı olarak değil, bir birey olarak da kendimi ifade etmek istiyorum.” Bu bakış açısıyla, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı benimsemiş, gençlere ilham olmayı başarmıştır.
Takım elbiseli simitçi Esra Çelik, bugüne kadar yaptığı işin çok daha ötesine geçerek, simitlerin ötesinde bir fenomen haline gelmiştir. Dikkat çekici tarzı, sosyal medya ile olan etkileşimi ve samimi satış anlayışıyla bir marka oluşturmayı başarmıştır. Gerçekten de, İstanbul'un dinamik yaşamında herkesin hikâyesi birbirinden farklıdır ve Esra'nın hikayesi, fikri ve azmiyle, hem kendi hayatının hem de başkalarının hayatlarının nasıl dönüştürülebileceğine dair bir örnek teşkil etmektedir. Takım elbiseli simitçi, sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda bir umut ve ilham kaynağı olmanın yolunu açmıştır.